Osmanlı’nın son yıllarında, 1903 yılında Selanikte doğan Mehmet. Görünürde bir berberdi,
fakat yaşadıkları ve bulunduğu fotoğrafları berberlik mesleğinden fazlası olduğunu düşündürdü. Mehmet’e Atatürk’ün dublorü de dendi, Refet Bele’nin Atatürk’ün yanına yerleştirdiği bir suikastçi de. Gelin birlikte tarih sayfalarını arayalım. Kimdi bu Mehmet?
Mehmet, Mustafa Kemal’in annesi Zübeyde Hanımla aynı mahallede yaşıyordu. Savaş yıllarında Balkanların, Osmanlıdan ayrılması üzerine yerlilerin üzerindeki baskı günden güne arttı Mehmet, Zübeyde Hanım ve bir çok Selanikli de bu topraklardan göçmek zorunda kaldı.
Mehmet ailecek yerleştiği İzmir’de babasını kaybetti ve ailesini geçindirmek için genç yaşında berberlik mesleğine başladı. Bu yıllarda harp dönemleri savaşlar derken Genç Cumhuriyet kuruldu. Mehmet tam da bu yıllarda askere çağrıldı.
Askerlik görevini Refet Bele’nin olduğu kolordu da yapan Mehmet, burada kendisi tarafından fark edildi ve şahsi berberi olarak Bele tarafından yanına alındı.
Kişisel bakımına verdiği önemle de bilinen Mustafa Kemal de çok da uzak olmayan bir tarihte bir berbere ihtiyacı olduğu duyulunca, Bele, güvenilir bulduğu Mehmet’i önerdi.
“Paşam, dilerseniz benim berberimi size vereyim.” Bunun üzerine “Gelsin bakalım” dedi Mustafa Kemal.
Mehmet için dönüm noktası tamda burasıydı.
Mustafa Kemal Atatürk, traşı sırasında Mehmet’e sorular soruyor ne kadar güvenilir olduğunu işinde ne kadar iyi olduğunu anlamaya çalışıyordu. Traş bittiğinde Mustafa Kemal Paşa aynayı istedi ve “Aferin Mehmet, işinin ehli imişsin, yarın görüşürüz, geliyorsun değil mi yurt gezisine?” dedi. Ve Atatürk’ün ölümüne kadar uzanacak beraberlik böyle başladı…
Mehmet artık Çankaya’ya yerleşmiş Atatürk’le yaşıyor en güvendiği 3 kişiden biri konumunda yer alıyordu derken Mustafa Kemal’e yapılacak bir suikast ihbarı gelene kadar. 1926 yılında gelişen hadisede birkaç şüpheli bomba ve silahlarla yakalandı fakat iş burada bitmedi. Paşaların sorgulanmasına kadar giden soruşturmada Refet Bele’nin de ismi geçiyordu. Burada Mehmet’in akla gelmemesi olanaksızdı. Bir dedikodu aldı gitti onu Refet Bele özellikle mi koymuştu Atatürk’ün yanına? Bu soru kimilerince dillendirilse de bu seslere kulak vermeyen bir isim vardı Mustafa Kemal Atatürk…
Mehmet, Atatürk’ün hemen her gezisinde yer alıyor, Çankaya’da yaşıyor ve aslında hepimiz onu bir şekilde görüyoruz. Genellikle Atatürk’le aynı kıyafetleri giyiyor, hemen yanı başında berberden çok koruma gibi duruyor. Bu birliktelikten bahsederken Atatürk’ün ona Memo ve onunla birlikte Çankaya’da yaşayan Nuri, İbrahim ve Mehmet üçlüsüne “bizim çocuklar” diyordu. Bir gün Atatürk’ün bulunduğu bir ortamda ışıklar gidiyor bu üçlünün koruma gibi Mustafa Kemal’in etrafını sardığı görülüyor.
Atatürk’le Mehmet’in ilişkisi Mehmet’in evliliğinde Atatürk’ün maaşından para verip düğününü yapmasına, Mehmet’in çocuklarına isimlerini koymasına kadar uzanıyordu…
Derken Mustafa Kemal’in malum rahatsızlığı geldi buldu onu. Mehmet onu hiç ama hiç yalnız bırakmadı. Hastalık kötüye gittiğinde ve Mustafa Kemal’in kişisel ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğinde Mehmet yine oradaydı. Derken 10 Kasım günü Mustafa Kemal Atatürk gözlerini yumdu dünyaya. Mehmet içinse bir babasını daha kaybetmek anlamına geliyordu bu.
Mehmet’e “Atatürk’ün yüzünün maskını alacağız, Atatürk’ü tıraş yap!” dedilerse de “yüreğim kaldırmaz” deyip reddetti. İşte bu kadar seviyordu Atatürk’ü. Maskın son halindeki yüz kısmındaki delikli noktalar ise tam da bu sebeptendir. Paşa öldüğünde İsmet İnönü ve Celal Bayar, Mehmet’e “köşkte çalış” derler fakat Mehmet kabul etmez. Mustafa Kemal’in hatıra olarak aldığı saçlarından yanına alarak Yalova’ya yerleşir daha sonra Bayar’ın isteği üzerine saçları Anıtkabir’e bağışlar. Atatürk’ü babası yerine koyan bu adamın hikayeside 1967 yılında son bulur. O yalnızca berber değil, Mustafa Kemal’in gayri resmi koruması, hasta bakıcısı, yol arkadaşı, evladı gibi güvendiği, son günlerinde sıkça sohbet ettiği Memo’dur da.
Odatv.com
