“Filistin İçin Tek Yürek Zirvesi”nde farklı ülkelerden kalıcı barış ve çözüm çağrısı
Birçok ülkeden devlet ve hükümet başkanlarının eşleri ve özel temsilcileri, Gazze’deki uluslararası hukuk ihlallerine dikkati çekerken, uluslararası topluma barış sağlanması çağrısında bulunup kalıcı çözümün gerekliliğini vurguladı.
Pek çok ülkeden devlet ve hükümet başkanlarının eşleri ile özel temsilcileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın ev sahipliğinde Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde düzenlenen “Filistin İçin Tek Yürek” temalı zirvede konuştu.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin annesi Şeyha Moza binti Nasır, İsrail’in şu anda bütün uluslararası hukuku hiçe sayarak her zamanki gibi Gazze’ye saldırılarına devam ettiğini belirterek, “Şu anda herkes bütün dünyada bu cinayetleri görmektedir ve aynı zamanda Filistin halkı zorla tehcir edilmektedir. Uluslararası insancıl hukuk çiğnenmektedir. Vahşi bir şekilde bu insanlar katledilmektedir. ve evleri üzerlerine yıkılmaktadır. Bu tabii ki, tamamen bir ihlaldir.” ifadelerini kullandı.
Şeyha Moza, uluslararası toplumun bunu durduramadığını kaydederek, “Ne zamana kadar uluslararası toplum buna seyirci kalacaktır, İsrail bunu ne zamana kadar sürdürecektir?” değerlendirmesinde bulundu.
Meselelerin diyalogla çözülmesinden yana olduklarına işaret eden Şeyha Moza, ne olursa olsun insanlığa karşı işlenen suçların karşısında durduklarına dikkati çekti.
Şeyha Moza, ateşkes sağlanmasının istendiğini ancak bunun uygulanmadığını vurgulayarak, “Uluslararası toplum bu konuda baskısını artırmalıdır. En azından şu saldırılarda hastaneler, okullar hedef alınmamalı. Önümüzdeki dönemde de eğitim konusunda mutlaka uluslararası destek sağlanmalıdır. Katar da buna hazırdır.” dedi.
“Söze değil eyleme ihtiyaç var”
İskoçya Bölgesel Başbakanı Hamza Yusuf’un eşi Nadia El-Nakla da Emine Erdoğan’a teşekkür ederek “Bugün burada toplanmamızın tek bir nedeni var: İnsanlığın galip gelmesini ve daha fazla masum erkek, kadın ya da çocuğun ölmemesini sağlamak.” şeklinde konuştu.
Anne ve babasının Filistinli olduğunu anlatan El-Nakla, “Ailem ve Gazze’de yaşayan 2,2 milyon insanla birlikte 17 yıldır abluka altında yaşıyoruz; gıda, su, elektrik, yakıt, hepsi yabancı güçler tarafından kontrol ediliyor ve sınırlandırılıyor.” ifadesini kullandı.
El-Nakia ateşkese ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “Güçlü adamlar diplomasi dilini tartışırken çocuklar ölüyor. Sadece söze değil eyleme ve ateşkese ihtiyacımız var.” dedi.
“Kalıcı çözüm için Filistin devleti”
Pakistan geçici hükümet Başbakanı Anvarul Hak Kakar’ın eşi Sadiya Rahmetullah, İsrail-Filistin konusunun onlarca yıldır sürdüğünü belirterek, bu tür durumlar yaşayan her halkın kendi kaderini tayin etme hakkının bulunduğunu vurguladı.
Rahmetullah, hiçbir şekilde sömürüyü desteklemeyeceklerine dikkati çekerek, “Gücün tek bir elde tutulması ancak geçici olabilir, ilelebet süremez. Bugün uluslararası arenaya bakacak olursak, belki bazı şeyler imkansız gibi görünüyor ama tarih her zaman adaleti taltif edecektir. Filistin sorununa kalıcı bir çözüm bulunması için bir Filistin devletinin kurulması gerekmektedir. Doğu Kudüs’ün bunun başkenti olması elzemdir.” ifadelerini kullandı.
Rahmetullah, koşulsuz bir şekilde insani koridor oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, Emine Erdoğan’a da çabaları için teşekkür etti.
Türkmenistanlı Diplomat Chinar Rustamova da bugün Filistin halkına, masum çocuklara ve annelerine desteklerini ifade etmek ve Filistin için tek yürek olarak seslerini dünyaya duyurmak için toplandıklarını belirtti.
Rustamova, Filistin topraklarında barışın yeniden tesis edilmesinin ancak bugün olduğu gibi bir araya gelerek ve dayanışma içinde el ele tutuşarak başarılabileceğini kaydederek Türkmenistan heyeti ve şahsı adına bu etkinliği düzenlediği ve büyük misafirperverliği için Emine Erdoğan’a teşekkür etti.
Türkmenistan Halk Maslahatı Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov’un eşi Ogulgerek Berdimuhamedova’nın, Emine Erdoğan’a gönderdiği mektubu okuyan Rustamova, bu mektubun forum katılımcılarına bir çağrı olduğunu ifade etti.
“Filistin insan haklarında bir istisna”
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe’nın eşi Amina Ali Muhammed El-Shavush El-Dilaw, ülkesinin Filistin davasına desteğinin tam olduğunu vurgulayarak “İnsan hakları beyannamesinin ilk maddesinde tüm insanların eşit haklarla özgür olarak doğduğunu ifade etmektedir. Yine 3. maddede her bireyin yaşam ve barış hakkı olduğu ifade edilir. Ancak bugün hepimiz uluslararası insan hakları beyannamesi içerisinde aslında bir istisnanın olduğunu gördük. Filistin’in ve Filistin halkının bu beyannamenin içerisine girmediğini gördük ve gözlemledik. Bu bugün değil yıllar boyunca böyleydi.” diye konuştu.
El-Dilaw, askeri silahlarla sivil insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin öldürüldüğüne işaret ederek Gazze’de tamamen bir insanlık suçu ve felaket yaşandığını belirtti.
Bütün dünyanın olanlar karşısında sessiz kalmasıyla benzeri görülmemiş bir çifte standart uygulandığına tanıklık ettiklerini vurgulayan El-Dilaw, tüm dünya ülkelerinin katliamın durması için harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
“Askeri operasyonlarda uluslararası insancıl hukuka uyulmalı”
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in eşi Mihriban Aliyeva, toplantıya gönderdiği video mesajda, bu etkinliğe davetinden dolayı Emine Erdoğan’a teşekkür ederek, kendisini mağdur olan sivillere yardım sağlanmasındaki katkıları nedeniyle takdir ettiğini belirtti.
Aliyeva, Türkiye’nin barış ve adaletin yanında yer alarak bölgede ve dünyada istikrar ve güvenliğin sağlanmasına önemli katkı sağladığını kaydederek, İsrail-Filistin geriliminin boyutunun her geçen gün arttığını dile getirdi.
Daha büyük bir insan faciasının olmasından endişe duyulduğunu aktaran Aliyeva, “Bu silahlı çatışmadan en çok zarar görenlerin siviller, özellikle kadın ve çocuklar olması üzücü. Askeri operasyonlar yapıldığı zaman uluslararası insancıl hukuka uymak gerekir.” ifadelerini kullandı.
Aliyeva, İsrail-Filistin konusunda iki devletli çözümü desteklediklerini dile getirdi.
“Bir soykırıma tanıklık ediyoruz”
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun eşi Cilia Flores, toplantı için gönderdiği video mesajında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a teşekkür ederek, kadınlar olarak özellikle Gazze’ye ve tüm Filistin halkına yapılmaya devam edilen soykırım başta olmak üzere tüm şiddet olaylarına karşı direniş hareketlerine öncülük yapmaları gerektiğini belirtti.
Flores, Filistin’de gördüklerinin emsalinin bulunmadığının altını çizerek, şunları kaydetti:
“Açık bir şekilde savaşan iki ordu olmadığı ya da tarafların birbirine karşı savaş ilanı bulunmadığı için yaşananları savaş olarak adlandıramayız. Kuşatma altındaki bir şehrin İsrail tarafından hava ve kara bombardımanına tutulduğunu görüyoruz. Silahlı askerler, zırhlı tanklar ve daha kötüsü nükleer saldırı tehditleri işitiyoruz. Diğer yandan Gazze’de kurbanları görüyoruz. Çocukların, kadınların, yaşlıların ve sivil halkın ölümünü görüyoruz. Yıkılan evlerinden çıkan fakat bir açık hava hapishanesinde olduklarını için şehirden çıkamayan sivil kurbanları görüyoruz.”
Bu “insanlık dışı” eylemlerin Filistin halkının korkunç bir şekilde yok edilmesini temsil ettiğini aktaran Flores, “Bir soykırıma tanıklık ediyoruz.” dedi.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva’nın eşi Rosangela da Silva, toplantı için gönderdiği video mesajda Emine Erdoğan’a teşekkür ederek, savaşın asıl mağdurlarının kadın ve çocuklar olduğunu ve Gazze’deki durumun da bu gerçeği açıkça gösterdiğini söyledi.
Rosangela da Silva, 21. yüzyılda hala insanları koruyamıyor olmanın kabul edilemez olduğunu vurgulayarak “Acil bir ateşkese ve ilaç ile gıda girişi için acil bir insani yardım koridorunun açılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Daha da acil olanı bu çatışmanın sona erdirilmesidir. Söz konusu savaşı yöneten ve destekleyenlerin, diyaloğun silahlara üstün gelmesi gerektiğini, savaşın ve savunma hakkının bile kuralları ve sınırları olduğu anlamaları gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
Barışı inşa etmek için çalışmalarını sürdüreceklerini kaydeden da Silva, herkesi bu küresel barış çağrısına davet etti.